Muharrem İnce: “Dolar 10 TL olur demiştim, dalga geçilmişti. Bu kafayla ekmek de 10 TL olur”

📌 Muharrem İnce gündemi değerlendirmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde ahırda yaptığı basın toplantısının ardından, dün Ankara/Sincan’da bir buğday tarlasından tarımda yapılması gerekenleri tek tek belirtti. Sizler için basın toplantısını tamamını metin haline getirdik.

✅ “Tüketenler çoğaldı, üretenler azaldı, sonunda yiyecek pahalılandı ama ne iktidar ne muhalefet akıllandı. Sorunu görmüyorlar, seçilmişlerle atanmışların masalarında çiftçi yok, üretici yok! Koyunu görüp yün sananlar, danayı görüp et sananlar, arıyı görüp bal sananlar ne yazık ki memlekette yönetimi doğru düzgün yapamıyorlar. Vatandaş et, süt, ekmek, peynir pahalı dedikçe ithal ederiz dediler. Ama birgün paran olsa da alınmayacağını ön göremediler. Ülkeyi yönetenler ve yönetmek isteyenler koltuklarından kalkıp; seraya, meraya, tarlaya gelmeleri lazım. Bunu burda görmeleri lazım. Devletin ve milletin asıl gücü üretimdir, tarladır, meradır, seradır, ahırdır. Afgan çoban, Suriyeli tarım işçileriyle bu iş çözülmez. Milletimizin bu sorununa derhal el atmalıyız. Yoksa tarımdaki kayıpları telafi etmek çok zordur, zaman alır.” 

✅ “2000 yılında buğday ekimi 9,4 milyon hektar, 2019’da 6,8 hektara düştü. Nüfus 67 milyondu şimdi oldu 85 milyon + 5 milyon mülteci. 2003 yılında 19 milyon ton, 2021’de 17,6 milyon ton buğday ürettik. Son 5 yılın üretim ortalaması 20,7 milyon ton. Üretimi azaltıp, tüketiciyi arttırsan sen aç kalmaya mahkumun. Biz ne kadar buğday tüketiyoruz? Ortalama 23-24 milyon ton, bize yetmiyor. Sonra ne yapıyoruz? Ukrayna’dan ve Rusya’dan gelecek gemilerin yolunu gözlüyoruz. Geçmişin buğday üreticileri bugün halk ekmek kuyruklarında ucuz, bayat ekmek peşindeler. Peki verimimiz ne, dekar başına ne alıyoruz? Çin 565 kg, Avrupa Birliği ortalama 546 kg alıyor, dünya ortalaması da 345 kg, Ukrayna 375 kg, Türkiye ise TÜİK’e göre 296kg. Dünya ortamasının da altındayız. Bu verimi arttırmassan aç kalırsın. Marketlere mektup yazarak, soğan deposu basarak, stokçular diyerek sorunu çözemezsin.”

✅ “Türk çiftçisinden ucuza alıyorlar ki üretmesinler. Geçen sene 24 Haziran’da TMO çiftçiden 2,250 TL’ye buğday aldı. 11 buğday ihalesi yaptılar. En son buğdayı Ukraynalı’dan 6,42 TL’ye aldılar. Bunu Türk çiftçisinden 5 TL’ye alsaydın da, o millet ekseydi bu tarlaları da, Rus’a Ukraynalı’ya muhtaç kalmasaydı olmaz mıydı? 1-1,5 ay sonra Adana’da hasat başlayacak. Peki Türk çiftçisinin hangi ilde ne zaman hasat yapacağını devleti yönetenler bilmiyor mu? Bal gibi de biliyor. Türk çiftçisi hasata başlamadan ithalata başlıyorlar. Bunlar yabancı gıda lobilerinin ajanı değilse ben de Muharrem İnce değilim. Bunlar isteyerek yapıyorlar. Tam çiftçi hasata başlayacak, onu beklemeden ithalata başlıyor, sopa gösteriyorlar. Peki 1 yılda mazot ne kadar artmış, %300. Gübre %400, ilaç %150. Mazot, gübre, ilaç böyle artıyorsa bu, millete ekme, üretme demektir. Taban fiyatını çok geç açıklıyorlar, çiftçi önünü göremiyor. Peki havaalanına, köprüye garanti var mı, hepsi dolar üzerinden var. Çiftçiye de dolar ve euro üzerinden alım garantisi olacak. Sanki cahillerin işi, kenarda yapılan bir iş gibi görülüyor. Paramız var alırız kafasındalar; savaş olur, kıtlık olur hiç bir işe yaramaz.”

⭐ “Tarımsal destekler yetersiz. 1 yıl geriden geriliyor. Ne anladım ben o işten? Buğdayda dekar başında 22 TL mazot desteği, 20 TL gübre desteği, 16 TL sertifikalı tohum desteği var. Buğday ekeceksin, 58 TL destek alacaksın. Peki 1 dekara maliyeti ne bunun, 1500 TL. Dalga geçiyorsunuz. O da burayı ekmiyor gidiyor İstanbul’a, İzmir’e ucuz ekmek kuyruğuna giriyor. Bu kafayla giderse ekmek 10 TL olacak. Zamanında bu kafayla gidilirse dolar 10 TL olur demiştim, benimle dalga geçilmişti. Şimdi Memleket partisi olarak tarımda sunduğumuz çözümleri anlatacağım:

1) Köprüye geçiş garantisi veriyorsan, çiftçiye dolar üzerinden alım garantisi vereceksin.

2) Üretim planlamasını en az 5 yıllık yapacaksın. Gelişmiş ülkelerin bazıları 7 yıl yapıyor. 

3) Gayrisafi milli hasılanın %1’i tarımı desteklemeye harcanır diye 2006’da çıkan kanun var. Kanuna uymuyorsun. %0,5’ini bile vermiyorsun, aç kalmak istemiyorsan bunu %2 yapacaksın. 

4) İthalattan vaz geçip, Ukraynalı Alexandre’dan 6.5 TL’ye değil, Ankaralı Ali amcadan 5-5.5 TL’ye alacaksın.

5) Devlet planlama teşkilatını aktif hale getireceksin.

6) Afrika’da tarım arazisi kiralamaktan vazgeçeceksin.

7) Tarımda kadını teşvik edeceksin. 

8) Bu da yetmez, çocukları da köye döndündürmek için teşvik vereceksin. Bedava internet bedava bilgisayar vereceksin.

9) Tarımdaki çiftçi borçlarına “Nas”ı uygulayacaksın. 

10) Hazine arazilerini eklenlerden kira ekenlerden kira istemeyeceksin, buyrun ekin diyeceksin. Hazine arazisinden ne kirası ya? Savaştaki ülkeden buğday almaktansa aç hazine arazilerini çitçiye, 10 yıl ekince ona ver.

11) Kanal İstanbul’dan vazgeçip, bitmeyen barajları bitireceksin. 

12) Arazi bütünlüğüne giderek, toplulaştırma yapacaksın. Almanya’da tarım işletmelerinin ortlama büyüklüğü 130-520 dönüm arasında. Türkiye’de bu ortalama 59 dönüm. Bununla parça parça bu iş olmaz. 

13) GAS 2010’da bitecekti, hedefi 2040’a getirdiler şimdi. Elektrik enerjisinin %93’ü, tarımsal sulamanın %55’i tamamlandı. Ya kardeşim para yoksa elektrik enerjisine nasıl buldun parayı? Demekki para var, elektriği bitirip tarımı tamamlamıyorsan birilerinin ajanısın demektir. Niye bitirmiyorsun? Emperyalist güçlerden mi korkuyorsunuz?

14) Silolara yazıyorsunuz “Ofis çiftçinin karagün dostudur”. Bence şimdiki ofis ithalat ofisi…

15) Anayasanın 166. maddesini 85 milyona öğreteceğiz. Eğitim, sulama, yatırım planlaması… 

16) İşlevsiz, hiç bir işe yaramayan destekler var. Bunları bir an önce bırakın. 

17) Tarımı tarım bakanlığı yönetmelidir. Şuanda tarım bakanlığını ithalat lobileri yönetmiyor. Tarımı, tarım bakanlığından yöneteceğiz” dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR