Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde, binlerce yıl öncesine dayanan ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayının ekimi kar sularıyla gerçekleştirildi. Bu eşsiz buğday türü, sulama yapılmadan ve kimyasal gübre kullanılmadan yetişiyor. Çiftçiler, doğal koşullarda yetiştirdikleri siyez buğdayıyla bereketli bir hasat elde etmeyi amaçlıyor.
Siyez Buğdayı Nedir? Siyez buğdayı, binlerce yıl öncesine dayanan tarihiyle bilinen, kabuklu bir buğday türüdür. Sulama gerektirmeyen, kimyasal gübre kullanılmadan yetişebilen bu özel buğday, doğal şartlarda büyüyerek sağlıklı ve lezzetli ürünler verir.
Kar Sularıyla Ekim: İhsangazi ilçesinde, yaklaşık 12 bin dekar alanda gerçekleşen siyez buğdayı ekimi, kar yağışları öncesinde çiftçiler tarafından gerçekleştirildi. Siyez buğdayı, sulama yapılmadan, sadece doğal kar sularıyla beslenerek yetişiyor. Bu özellik, çevre dostu tarımın ve organik üretimin bir örneğini oluşturuyor.
Çiftçi Yorumları: İhsangazi’de çiftçilik yapan Vahittin Ciğerci, “2024 yılında hasadını yapacağımız siyez buğdayını ekiyoruz. Allah cümlemize hayırlısını nasip etsin, verimli bir hasat nasip etsin. Şimdilik çok iyi, Allah müsaade etti. Bu yıl kar yağışı olmadı henüz, ekimimiz tam zamanına denk geldi. Siyez, kabuklu olduğu için en ufak bir zarara uğramaz. Onun için şu anda siyez tohumunun ekme zamanı” dedi.
Genç çiftçi Yasin Ciğerci ise, “Bugün tarlamıza 12 bin yıllık ata tohumu siyez buğdayımızı ekiyoruz. Hava şartlarından dolayı siyez buğdayımızı ekememiştik. Yeterli yağış olmadığından ve yağmur yağmadığından dolayı siyezi ekemedik. Siyez, bizim için çok önemli. Geçim kaynağımız siyez buğdayını ektikten sonra yaz ayında hasadını yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Sebahattin Ciğerci, “Şu anda 80 dönümlük tarlamıza siyez ekiyoruz. 12 bin yıllık olan ata tohumumuz siyezi inşallah toprakla buluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
Hedefler: Kastamonu’nun bu tarihi buğday türü, sürdürülebilir tarım ve organik üretim konusunda çiftçilere örnek oluyor. Çiftçiler, doğal koşullarda yetiştirdikleri siyez buğdayı ile hem tarihî bir mirası koruyor hem de doğaya saygılı tarım uygulamalarını destekliyor. Bereketli bir hasat elde etmeyi hedefleyen çiftçiler, geleneksel tarım yöntemleriyle modern tarımın bir araya geldiği bu özel ürünü yetiştirmenin gururunu yaşıyor.